Mesajlar Etiketlendi ‘balıkçı kral’

Balıkçı Kral Üzerine Çeşitlemeler

Yayınlandı: 2 Aralık 2008 may3un tarafından YAZMADILAR içinde
Etiketler:, , , ,

 

percivalgraildoveHayali bir çeşme, ondan içenlere mutluluk veriyor, kalbinden akıyor senin ve diyorum ki “Senden önce sussuzluğum dinmemişti, biliyorsun”. Balıkçı kralım ben, yaralı kral, Anfortas, sen bana kalbinden verdin sevgini, karşılık beklemeden, tüm saf ve temiz duygularınla doldurduğun kalbindi kutsal kasem, yıllardır aradığım…

Ben sana “Nerden buldun bedenimi onaracak iksiri?” dedim “Senden önce hep hastaydım, yaralı, yorgun ve bütün inancımı yitirmiştim.” Sen de dedin ki “Kase hakkında hiç bir fikrim yok, ben sadece su istediğini biliyordum.”

Su toprağın köklerine indi yavaşça, öyle köklerdi ki kurumuş geçmişin kuraklığında, canlanmaz denirdi, tekrar yeşermez. Yeşil yoktu çölde sadece güneşte parıldayan sarı kumlar arasında çatlaklar kaplamış nasırlaşmış bir yürek. Mucizeydin sen, çölümde yağan yağmur…

Uzun süredir görmediğim kalmamıştı benim ya da öyle sanıyordum, aslında en güzellerini görmemişim dedim seni görünce. Cennette solan çiçekleri gördüm, kuruyan toprakları, en kurak çöllerinde geziniyordum cennetin. Bir daha açmaz denen bahçeler geçmişin görkemini barındıran içlerinde, eğer görebilirsen, gözlerin açık hayal edebilirsen görebilirdin bir zamanlar her yeri saran mis kokuları içinde uçsuz bucaksız uzanan rengarenk örtüyü toprağın üstünü gökkuşağından bir halı gibi kaplayan, hayal ederdim oturup zorlardım kendimi hatırlamak için sevdiğim renkleri, unuttuğum her rengin tonu için ağlardım, o tonda akardı gözyaşım ama ben göremezdim, çünkü gözyaşı damlasını elimle aldığım gibi tenimde solardı rengi, uzaktan duyduğum bir ağıtın notaları gibi, görünmez bir buhara dönüşürdü, bir parça tuz bırakarak ardında, çölde ondan bol ne var?

Ama yağdın üzerime, yıkadın toprağı doyurdun onu sevginle, nefesinle dağıldı saçlarım, yıllardır beklediğim alizem, o kadar özlemiştim ki seni daha önce görmemiş olmama, önceden tanımama rağmen, biliyordum bir yerlerde vardın, hissediyordum olmalıydın. Kalbinden akan çeşmede aktı damarlarıma, kuruyan damarlar genişledi, bedenimde tekrar bir hareket hissettim.

Sonra açtın önümde rengarenk, sonsuza dek kimse zarar vermesin diye bekçin olmak istedim, nasıl renklerdi onlar anlatamam, hayalimde zorlasam bile düşleyemezdim hepsini, sanki her rengin bir müziği var gibi, hepsini sarmalayan kendine has bir ruhu var gibi, canlı, hem de canlı olduğu iddiasını tamamen nefes almasına dayandıran yaşayan ölülerden daha canlı, daha özgür, daha renkli, daha gerçek ve hiç kimsenin olamayacağı kadar güzel, benim göklerden düşmüş meleğim…